Güncellenen Yaptırım Düzeni: AB ve UK Düzenleyici Önlemleri ve Uyum Gereklilikleri

Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık (UK), yaptırım çerçevelerini sürekli olarak güncellemekte ve ticaret, finans, enerji, teknoloji ve taşımacılık sektörlerini etkileyen yeni düzenlemeler getirmektedir. Bu gelişmeler, ilgili yargı bölgelerinde faaliyet gösteren işletmelerin uyum süreçlerini güçlendirmesini, risk yönetim stratejilerini gözden geçirmesini ve daha kapsamlı durum tespiti  (Due  Diligence  –  DD) süreçleri uygulamasını zorunlu kılmaktadır.

1.     Ticaret ve Finansal Kısıtlamaların Genişletilmesi

AB, 16. yaptırım paketi kapsamında ham petrol, kömür, sanayi üretimi, çift kullanımlı mallar, lüks ürünler ile altın ve elmas ticaretine yönelik yeni kısıtlamalar getirmiştir. Bu pakette öne çıkan bir değişiklik, çoğunluğu petrol tankeri olan 73 geminin daha yaptırım listesine eklenmesiyle toplam sayının 152’ye çıkarılmasıdır. Bu adım, Rus ham petrolü üzerindeki fiyat tavanı mekanizmasının uygulanmasını sağlamak amacıyla atılmıştır.

Benzer şekilde, UK de 40 ek petrol tankerini yaptırım listesine alarak toplam yaptırım uygulanan gemi sayısını 133’e çıkarmıştır. Bu, Avrupa’da yaptırım uygulanan en yüksek gemi sayısı olup, yaptırımlardan kaçınma girişimlerini engellemeyi hedeflemektedir.

2.     Kaçınma Yöntemlerine Karşı Artan Denetim

Rusya’nın gemiden gemiye petrol transferleri, mülkiyet bilgilerini gizleme ve Otomatik Tanımlama Sistemi (AIS) manipülasyonu gibi gelişmiş yaptırımlardan kaçınma yöntemleri kullanmaya devam etmesi, uygulamada önemli zorluklar yaratmaktadır. Bu nedenle AB ve UK, denizcilik lojistiği, sigorta ve emtia ticaretiyle ilgilenen şirketlerin uyum çerçevelerini güçlendirmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Şirketlere, gelişmiş durum tespiti (Enhanced Due Diligence – EDD) süreçlerini benimsemeleri, yaptırım listelerini güncel tutmaları ve yüksek riskli işlemleri belirlemek için ileri analizler yapmaları tavsiye edilmektedir. Özellikle Laconian Körfezi ve Ceuta açıklarında kaçakçılık girişimlerinin devam ettiği göz önünde bulundurularak, düzenleyici denetimlerin artırılması beklenmektedir.

3.     Yeni Sektörel ve Kişi/Kurum Temelli Yaptırımlar

UK, 107 yeni kişi ve kuruluşu yaptırım listesine ekleyerek kapsamını genişletmiştir. Bu yaptırımlar, makine aletleri, mikroişlemciler ve çift kullanımlı teknolojiler gibi kritik bileşenlerin üreticilerini ve tedarikçilerini hedef almakta olup, Çin, Türkiye, Hindistan, Tayland ve      Orta  Asya’dan          tedarik zincirlerini kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.

Dikkat çeken bir diğer gelişme, Kırgızistan merkezli OJSC Keremet Bank gibi yabancı finans kuruluşlarınayaptırım uygulanmasıdır. Bu, yaptırımlara tabi finansal işlemleri kolaylaştırdığı iddiasıyla getirilen bir önlem olup, UK’nin küresel finansal sistemde yaptırımların delinmesini engellemeye yönelik stratejisinin bir parçası olarak görülmektedir.

4.     Enerji ve İhracat Kontrollerinin Güçlendirilmesi

AB, Rusya’daki ham petrol çıkarma ve işleme projeleri için gerekli olan mal, teknoloji ve hizmetlerin  sağlanmasını tamamen yasaklamıştır. Bu kapsamda, Vostok Petrol Projesi gibi büyük ölçekli enerji projeleri de yaptırım  listesine  dahil  edilmiştir. Ayrıca, Rusya menşeli ham petrol ve petrol türevlerinin AB topraklarında geçici olarak depolanması yasaklanmıştır.

Bunun yanı sıra, petrol ve doğalgaz keşif faaliyetlerinde kullanılan yazılımlar için ek kısıtlamalar getirilmiş ve belirli limanlarla doğrudan veya dolaylı işlem yapılmasına sıkı

sınırlamalar uygulanmıştır. AB’nin, yaptırımlardan kaçınmaya yardımcı olduğu tespit edilen limanlara yönelik ek yaptırımları açıklaması beklenmektedir.

Uyum Süreçlerinde Yeni Dönem: Kapsamlı Durum Tespiti (DD) Zorunluluğu 

Giderek karmaşıklaşan yaptırım düzenlemeleri, şirketlerin geleneksel uyum yaklaşımlarını gözden      geçirmelerini

gerektirmektedir. Yalnızca AB, UK ve ABD yaptırım listelerine dayalı iç kontrol sistemleri kullanmak artık yeterli olmayabilir.

Şirketlerin uzman rehberliğiyle gelişmiş durum tespiti (Enhanced Due Diligence – EDD) yöntemlerini benimsemesi kritik bir hale gelmiştir. Bu süreçler şunları içermelidir:

  • Yaptırım listelerinin sürekli güncellenmesi ve ikincil yaptırımların dikkate alınması,
  • Tedarik zincirlerinin ayrıntılı şekilde incelenmesi ve dolaylı yaptırım risklerinin belirlenmesi,
  • Finansal işlemlerde anormal hareketlerin tespit edilmesi ve risk analizi yapılması,
  • Alanında uzman hukuk ve uyum danışmanlarıyla çalışarak düzenleyici gerekliliklere tam uyum sağlanması.

Şirketlerin yaptırımlara uyum sağlamaması halinde karşılaşabileceği hukuki ve mali riskler giderek artmaktadır. Bu nedenle, uluslararası ticaret ve finans sektöründe faaliyet gösteren tüm paydaşların, gelişen düzenlemelere uyum sağlamak için sağlam risk yönetimi stratejileri geliştirmesi gerekmektedir.

Son yaptırımlar ve uyum yükümlülükleri hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa veya herhangi bir sorunuz varsa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir